Milenyum Çağı yada Uzay çağı, yada Sanayi ötesi çağ, yada Postmodern çağ diyebiliriz evvela bu çağa. Bakış açısına göre değişiyor. Ama hangi yüzyılda olduğumuz konusunda herkes mutabık: 21.yüzyıl.
Fakat bu soru o anlamda sorulmuyor. Geçmişten kendini ayrı tutmak için soruluyor bu. Bu düşünüşe göre geçmiş kötüdür her anlamıyla. İyi bir şey yoktur. Düşünüşler de, inanışlar da eski ve köhnedir. Geridir geçmişi önemseyenler. Çünkü geride kalmış yıllara ait birikimi halen önemser. Geride kalana geri denir yani. Geride kalan yılların birikimi itilir böylece, gerilik yaftasıyla.
Gerinin zıddı ise elbetteki ileridir ve ilerdedir kendi sanısıyla. Bir şeye geri diyen, kendini ileri konumda konuşlandırmıştır. Aydınlanmacı yaklaşım tam da budur. Geçmişi karanlık, geride kalan geçmişten sonrası olan bu günler ve sonraki günler ileri, aydınlıktır.
Oysa şu düşünülmez, yada pek nadir düşünülür: Düşünülmedik şey kaldı mı dünyada sahiden? Ki bu çağın düşünürleri bu soruya rahatlıkla 'düşünülmedik hiç bir şey yoktur. Sadece uslptedir farklılık' diyorlar. Aristo halen konuşuyor, Sokrates konuşuyor, tüm peygamberler konuşuyor geçmişte. Ama sesleri halen kulaklarımızda yankılanıyor. Çünkü düşünenler ve uyarıcılar her çağa konuşuyor aslında. Ve insanın bulunduğu her yere sesini iletmeye çalışıyor. Alıcı olan insan, her çağda alıcıdır çünkü.
Böylelikle "bu çağda bu kafa" söylemleri ancak kendini şişirmenin, küstahlığın ve kibrin söylemi oluyor. Böyle konuşanın göremediği şey, bu çağın ancak geçmişin birikimiyle ortaya çıktığıdır. Yani birden birelik asla yok. Eğer kendi kafasının altındaki gövdeyi göremiyorsa kişi, o zaman gerçekten kuru bir kelleden ibarettir.
Bu çağın düşünürleri bu gerçeği görebiliyorsa, halen kendini ilerde görenler ne demek oluyor o halde? Basit: Ne bir düşünür, ne de bu çağın ışığıyla aydın! Böyle olmaya özeniyor ama sanıları düşünüşten galip geliyor. Ayrıca gerçek bir aydınlanmaya tabi tutamıyor kendisini. Kendini kandırıyor, kendisi gibi olanları kandırıyor ancak. Ve asla birbirlerine acı gerçeği söyleyemiyorlar. Çünkü o gerçek, aynı zamanda kendilerine de dair. |